Salı, Temmuz 09, 2013

Hoş Geldin 11 Ayın Sultanı!


Hoş Geldin 11 Ayın Sultanı!

Geçen yıl evli olarak ilk Ramazan ayını yaşayacağım için çok heyecanlıydım. Evet, bekarken ve annemlerle yaşarken gece kalkıp kardeşlerimle sahuru ben hazırlardım ama o zamanlar çalışmadığım için sabahları fosur fosur uyurdum. Oruç tutmak ve misafir ağırlamak hiç zor gelmezdi o yüzden.

Ama çalışırken ve evliyken (ki tüm sorumluluk sende oluyor) sahur da iftar da insanın gözünde büyüyor da büyüyor. Büyüyordu yani. Geçen yıl o kadar güzel bir Ramazan geçirdim ki, elhamdülillah gerçekten zorlanmadım. Demek ki fazla büyütecek bir şey yok imiş. Bir iki gün gece kalkınca ve aç kalınca oruca bünye hemen alışıveriyor.

Üstelik mükafatını henüz bilmediğimiz, Allah tarafından verilecek bir ödül olacağını bilmemiz, kim bilir hangi günahlarımıza kefaret olacağını düşünmemiz bile orucun hem dinen hem de bedenen çok önemli bir ibadet ve faaliyet olduğunu ortaya koyuyor.

Kavuşturana şükür.

Bakalım bu sene hakkını verebilecek miyiz Ramazan'ın. Teravihlerimize, teheccütlerimize gündüzden niyetlenip akşam, gece olup uyku ve ağırlık üzerimize bindiğinde vaz mı geçeceğiz? Yatsının sünnetine özen gösterecek miyiz? Nasılsa çalışıyorum, yoruluyorum o kadarına gücüm yetmez deyip hatim yapmayacak mıyız? Hele ki en kötüsü günler çok uzun, havalar çok sıcak, susuz kalıyoruz, aman migrenim azıyor deyip yoksa hepten oruçtan da mı vazgeçeceğiz?

Bu saydıklarım hayır vazgeçmeyeceğiz diye cevaplansın inşallah. Bir gün vazgeçsek bile, ertesi gün toparlayacağız, bugün teravih kılamadım ama bu akşam mutlaka kılacağım, bu gece mutlaka teheccüt de kılacağım diye niyetleneceğiz inşallah. Bugün olmasa bile yarın, yarın olmasa öbür gün. 

Bir de tüm bu ibadetlerin dışında en önemlisi yalnızca midemizle değil, kalbimizle, dilimizle, gözümüzle de tutacağız orucu. Gıybet etmeyecek, harama bakmayacak, hüsnü zan etmeye daha çok meyledeceğiz bu zaman diliminde.

Hüsnü Zan etmek ne zordur Allah'ım.

Gözünün önünde sen oruçluyken hiç gocunmadan yemek yiyene, namaz kılmadığı ve belki hayatında hiç kuranı eline almadığı halde namazına kuranına laf edene, tüm dindarlara laf sokmaya bayılana, müslümanım dediği halde tüm münafıklık alametlerini sergileyene, alenen seni dinin üzerinden kışkırtmaya çalışana karşı hüsnü zan ne zordur. 

Ramazan da işte bu zorluklarıyla güzel sanırım biraz da. Gece dediğimiz zifiri vakitte oruca niyet etmek, uykusuz kaldığın halde sabah işe gitmeye mecbur olmak, gözünün önünde yaşanan sefilliklere ve yazılanlara ses etmemek, görmemek duymamak, iftar vakti ne kadar geç olsa bile sabırla beklemek, eşinle sevdiğinle beraber iftar etmek, namaz kılmak, dostlarla beraber iftar sofraları paylaşmak. 

Elhamdülillah, Dünya'daki tüm kötülükler ve katliamlara rağmen Allah bizlere yine böyle mübarek bir ayı nasip etti. Demek ki hala bizden yana Rabb'imin bir umudu var.

Senden vazgeçmeyen Rabb'inden sen de vazgeçme ve haydi niyet et. 

Niyet et ve tüm kötü düşüncelerini geride bırak. Sana onca nimeti verene şükret. 
İşlediğin onca günaha rağmen elinden bu nimetleri almayana şükret. 
Oruç en büyük şükrün olsun. 
Orucun elindeki en büyük kefaletin olsun.
11 Ayın sultanına ve onu sana tekrar nasip edene şükret.

1 yorum:

  1. yanda açılan zebra kek ve vişneli puding e Allah "dur" dediği için heves etmeden yazıyı okumak zor oldu.Sabır çelik bir duvar.sabrettikçe,şeytan fısıldasa da kulak asmadıkça güzelleşiyor.Hep beraber ,kırık gönüller,azmış nefisler..herkese hoşgeldi ramazan,mübarek!!

    YanıtlaSil